ŞAKAYLA KARIŞIK

 “Amerika’nın İngiltere’nin halini görüyorsunuz değil mi? Benzin yok, benzin. Aynı şekilde Almanya’da, Fransa’da kuyruklar. Yiyecek yok.”

Bu konuşma şaka değildi. Mizahi mi söyleniyordu? Hayır hayır, şaka falan değildi. Bu cümleleri gerçekten inanarak mı söylüyordu? Bilmiyorum. Daha önce de İngiltere’de Covid-19 aşılarının 100-150 sterline yapıldığını söylemişti.

Yanılmıyorsam hatta sadece İngiltere’de değil, yine belirli bir para karşılığında Almanya’da da yapıldığını söylemişti. Oysa aşı konusunda söylenenlerin gerçek olmadığını bu ülkelerde yaşayan milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı biliyordu.

Batılı ülkelerde aşı olanlardan bırakın para almayı, aşı yaptıranlara çeşitli hediyeler verildiği ortaya çıkınca, açıklamalar öylesine kalıp gitti. Bu konu epeyce o zamanlar konuşuldu, sonra da unutulup gitti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu kez de Adana Ceyhan’da buna benzer bir şekilde konuştu. Temeli atılan tesis, medyaya düşen belgelere göre bir kısım paraları vergi cennetine götüren Erman Ilıcak’ın Rönesans Holding’ine aitti. Erdoğan’ın burada yaptığı konuşma aşı konusundaki sözlerinden daha şaşırtıcıydı.

Erdoğan burada, Türkiye’nin ne kadar iyi durumda olduğunu söylüyordu: “Amerika’nın halini, İngiltere’nin halini görüyorsunuz değil mi? Benzin yok, benzin. Aynı şekilde Almanya’da, Fransa’da kuyruklar. Yiyeceklerini bulamıyorlar. Elhamdülillah Türkiye’de böyle bir sorun yok.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda eğer şaka yapmıyorsa, gerçeklerden ne kadar koptuğu, adeta başka bir dünyada yaşadığı düşünülebilirdi. Oysa bu tür söylemleri son zamanlarda daha fazla ortaya koymaya başladı. Yakın bir zamanda Tarım Kredi Kooperatifleri’nin (evinin yanındaki) marketine gidip alışveriş yaptı. Pahalılığa vurgu yapmak/ya da yapmamak adına (medyaya düştüğü kadarıyla) aldığı atıştırmalıklara 1002 TL ödeme yapmış ve sonrasında, “Vatandaşlarımızın kesesine uygun fiyatların uygulandığı bir yer” açıklamasını yapmıştı. Bu açıklama herkesi şaşkına çevirmişti. Vatandaşın durumu belli. Büyük çoğunluk perişan olmuş durumda. Çünkü vatandaş 3, 4, 5, 11 yerden maaş almıyor. Tek maaş alan vatandaşın aldığı rakam da öyle birden fazla maaş alan bazıları gibi büyük de değil. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın temel gıda maddesi olmayan ürünler için verdiği ücreti normal bulması vatandaşın alım gücü ile örtüşmüyordu.

Söylemlerine bakılırsa Türkiye’de sanırsınız enflasyon yok, halk ve esnaf bolluk içinde yaşıyor. Herkes mutlu. Kısacası sanki Türkiye dünyanın en mutlu ülkesi.

Yine de pahalılığı ve fiyat artışlarını göz ardı edemediği için zincir marketlerin bunu yaptığı düşüncesiyle Tarım Kredi Kooperatifi’ne bağlı marketlerin sayısının artırılması talimatını verdi. Zincir marketlerin piyasadaki etkisi bu şekilde kırılacaktı. Zincir marketlerin sahipleri aslında benim sizin gibi insanların arkadaşları olmadığı bir gerçek. Bugüne kadar ve bugünden sonra da onlara açılan bu ticari kapının sorumlusu da biz değiliz. Gıdanın yanında beyaz eşyaya kadar her şeyi satan bu marketler küçük esnaf ve belirli ürünleri satan firmalar karşısında büyük avantaj sağlıyorlar.

Bu arada Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz’ın maaşıyla ilgili bazı medya organlarında iddialar ortaya atıldı. Poyraz’ın 180 bin lira maaş aldığı iddia edildi. Sonunda Poyraz’ın huzur haklarıyla birlikte yaklaşık 62.500 TL maaş aldığı, onunla konuşan bir gazeteci tarafından açıklandı. İşte vatandaşa ucuz ürün sunacak kurum yöneticisinin maaşı! Şaka gibi, değil mi?

Fransa ve Almanya’da insanların yiyecek bulamadıkları konusundaki sözler sanki AKP seçmeninin haline bakıp şükretmesini sağlamaya yönelik olarak söylenmiş olma olasılığı yüksek olmalı. Başka türlü gerçekle uyuşma durumu olamaz.

Öte yandan ekonomi alanında ülkede önemli gelişmeler yaşanıyor. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun Saray’a çağrılması ile Merkez Bankası yöneticilerinde değişiklik yapıldı. Görevden alınanlar oldu, yeni atananlar oldu. Dolar fırladı. Uzun süredir yabancı sermaye yatırım amaçlı ülkeye gelmiyor. Medyaya düşen bazı çizelgelerden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi öncesinde Türkiye G20 ülkeleri içerisinde 17’nci sırada olduğu anlaşılıyor.  Şimdiki durumda ise (IMF verilerinden yapılan sıralamada) ilk 20’den düşmüş durumda olduğu iddia ediliyor.  Bütün bunlar şaka değil, şakası bile hoş değil.