KÜRT SORUNU VE SAYILMAYAN İSYANLAR KİTABI
“KÜRT SORUNU VE SAYILMAYAN İSYANLAR”A ÖNSÖZHer hafta aynı gün, gecenin ilerleyen saatlerine doğru, elektronik posta kutuma, Doğu’nun zarafetinden süzülmüş bir cümlelik bir takdim cümlesine eklenmiş bir yazı düşer…
Bu, Bülent Tekin’in sürekli ve düzenli bir özenle her hafta yazdığı dergi yazısıdır…
Geçenlerde ise Tekin’in mutad yazısını beklerken, son kitabı çıkageldi:
“Kürt Sorunu ve Sayılmayan İsyanlar”….
Kitabı bir çırpıda okudum…
“Kürt Sorunu ve Sayılmayan İsyanlar” Türklerle Farslar arasına sıkışmış,
dağınık yaşayan ve birleşmeyen Kürtlerin Osmanlı İmparatorluğu’na katılım hikâyesi ile başlıyor…
Yavuz Sultan Selim ve İdris-i Bitlisi ittifakı ardından Osmanlıya Doğu’ya, Ortadoğu’ya, Kuzey Afrika’ya açılırken Kürt Aşiretlerinde de ulus-devlet sürecinin ilk tomurcuklanmalarının çok cılız sinyalleri doğmaya başlar… Bu cılız sinyaller zamanla Osmanlıyı rahatsız edecek isyanlara dönüşür… Kitap daha çok 1514-1919 yılları arasındaki Osmanlı-Kürt ilişkilerini ve bu ilişkinin doğurduğu Kürt Sorunu’nu irdeliyor…
Bülent Tekin resmi tarihlerde yok sayılan başkaldırıları, karanlıkta kalmış isyan günlerini anlatıyor, anlatırken de tarihi sorguluyor…
Kürt Sorunu’nu hem bugünden düne, hem de dünden bugüne iz sürerek teşrih masasına yatırıyor… Bülent Tekin “Kürt Sorunu ve Sayılmayan İsyanlar” kitabında geçmişin şifrelerini kırıyor ve temkinli bir iyimserlikle yeniden umutlandığımız bugünleri daha berrak ve bilinçli bir şekilde değerlendirmemizi sağlıyor…
13 Ocak 2013
Prof.Dr. Mehmet Altan
“KÜRT SORUNU VE SAYILMAYAN İSYANLAR” (ÖZET)“Kürt Sorunu ve Sayılmayan İsyanlar” kitabı Türklerle Farslar arasına sıkışmış birlik olmayan, dağınık yaşayan Kürtlerin bu topraklarda özgün yaşamak için çoğunlukla Türkleri (Osmanlı) seçmeleriyle başlayan hikâyeyi anlatır. Bu yöneliş süreç içerisinde Osmanlıya kolayca Doğu’ya ve oralardan da Ortadoğu’ya, Kuzey Afrika’ya geçiş yolunu açarken aşiretsel yaşam biçiminde bulunan Kürtlerde zaman içinde çok cılız da olsa milli hisler ve ayrı olma düşünceleri yaratır. Yavuz Sultan Selim ve İdris-i Bitlisi ile başlayan Osmanlı-Kürt ittifakı zaman içinde egemen devlet Osmanlıyı rahatsız edecek isyanlarla karşılaşmasına neden olacaktır. Kürtlerce ayaklanma ya da isyan sayılabilecek-ama aslında sayılmayan!-direnişlerini anlatmaya çalıştım. Bugüne dek hiç yazılmamış ya da karanlıkta kalmış bazı isyan ya da-belki?-Türklerce adli vakalar olarak sayılan olayları yazmaya çalıştım. Kitap daha çok 1514-1919 yılları arasındaki Türk(Osmanlı)-Kürt ilişkilerini ve bundan kaynaklanan Kürt Sorunu’nun çıkışının analizini yapmaktadır. Kürtler neden bu ilişkiye bugün karşı çıkmak durumda kaldılar? Osmanlının silah kullanmadan Kürdistan’ı yönetme nedeni ve sonrasında o topraklarda yaşayan feodal beylerin önderliksel itirazları bu kitapta anlatılmaktadır. Bu kitap bir bakıma Kürt Sorunu’nun başlangıç ilkelerini arayıp günümüze evrimle biçimini analiz etmiştir.
Yorumlar
Yorum Yaparken Lütfen SeviyeLi YorumLar Yazınız.!