HELÎS KURUDU!
17 Aralık 2013 Yazan Bülent TEKİN
Kategori Mizah Köşesi
HELÎS KURUDU!
Yeni Türk Lirası’nı(YTL) kullanmaya başladığımız günlerde, para ve hediye alışverişi yapan büyüklerimizin(!), tongaya düşmemeleri için paranın reel değerini bilmeleri gerekiyordu. O zamanlar aklıma bir öykü gelmişti. (Benden söylemesi. Annem hâlâ eski parayı kullanıyor…) Kıbrıs için bu para meselesi ne kadar geçerli olur bilmiyorum ama o günlerde ben bunun Türkiye’dekiler için dikkate alınabilir olduğunu düşünüyordu. Çok ta kötü bir amacım yoktu: Maksat paranın reel durumunu bilsinler, anlarsınız ya? Büyüklerimize(!) herhangi bir hata yapmamaları için paranın değeriyle ilgili bir Kürt öyküsü anlatacağım.
Çok eskiden Silopi’nin (Silopi şimdi Şırnak’ın bir ilçesidir. Orada Kürtler yaşar) bir köyünde Mir(Bey) tarafından bir köylü tutuklanır. Mir’in zindanına atılır. Köylü perişan ve şaşkındır. “ Hiç te zamanında yakalanmadım… Mahvoldum!” diye düşünür. Aslında ne suçu olduğunu da bilmemektedir. Çıkmak için bir şeyler yapması gereklidir. Düşünmeye, plan yapmaya başlar.
Sabahleyin yanına denetim için gelen gardiyana yalvarır:
“Mir’e söyle ne olur? Ona 50 lira vereyim, beni serbest bıraksın?”
“Ya Mir kızarsa?…”
“Sana da biraz bahşişim olacak!”
“Bir deneyeyim, bakayım?”
O gece zindanda umutlu bir gece geçirir köylü. Sabahleyin sayıma gelen gardiyan beklediği müjdeyi vermez.
“Mir kabul etmedi!”
“Mir’e söyle; ona 100 lira vereyim!”
“Söylerim” dedi gardiyan alacağı bahşişi düşünerek. Köylü yine umutludur o gece. Zindandaki ikinci gecesinin mutlu sonla biteceğine inanmaktadır. Heyecanla sabahı bekler. Sabah sayımına gelen gardiyandan yine sevinçli haberi alamaz:
“Mir yine kabul etmedi .”
“Söyle ona,” dedi köylü, “Mir beni bıraksın, ona 200 lira vereyim. Senin de bahşişini ikiye katladım!”
Gardiyan sevinçle ayrılır zindandan. 200 lira iyi paraydı o dönemler, alacağı birkaç lira da kendisine epeyce yarayacaktı. O geceyi (zindanda üçüncü gecedir) köylü uyumadan geçirir, gece bir türlü bitmez… Sabahleyin ayak sesleriyle ümitlenir.
“Maalesef Mir yine kabul etmedi…”
Köylü, üzgün bir şekilde hücresine çekilir. Gardiyan da üzülmüştü aslında alamadığı bahşişi düşünerek. Böylece bir müddet geçer. Bir sabah gardiyan sevinçle gelir zindana:
“Mir kabul etti efendim. Parayı verin, Mir sizi serbest bırakacak.”
“Helîs kurudu!..Olmaz!” dedi köylü hiç düşünmeden.Ve arkasından devam etti. “Artık tek kuruş vermeyeceğim! Bundan sonra çıkmasam da olur. Helîs kurudu.”
Köylünün söylediğinden bir şey anlamayan gardiyan mir’e gider. Köylüyü mir’in karşısına çıkarırlar.
“O kadar ısrarda bulundun! Şimdi vermem diyorsun, bu ne iştir?” diye sordu mir.
“Mir’im,” dedi köylü, “helîs(Silopi yöresinde çıkan ve yem olarak kullanılan ot) toplasaydım 400 lira kazanacaktım, 200 lirasını sana verecektim.” Biraz nefes aldıktan sonra köylü konuşmasına devam etti. “Helîs’in biçilme dönemi bir haftadır. Tutuklandığımda zaten birkaç günü geçmişti. Üç gün de ben size yalvardım. Siz oralı olmadınız. Bir hafta çoktan geçti: Helîs kurudu!”
Yorumlar
Yorum Yaparken Lütfen SeviyeLi YorumLar Yazınız.!