ASKERSİZ KOMUTAN(?)

ASKERSİZ KOMUTAN(?)
Bugün biraz mizah yapalım. Size olmuş (yaşanmış) bir Kürt hikâyesi anlatayım. Olay 12 Eylül öncesinde yaşandı: Bir Türkiye Genel Seçiminde. Eski AP (Adalet Partisi) milletvekili Mahmut Kepoğlu seçim döneminde yine (Diyarbakır’dan) milletvekili adayıydı. Parti binasının dışında Silvan’da (Diyarbakır’ın bir ilçesidir) bir lokanta ve kahvehane kiralamıştı. Seçmenleri ve partililer bedava yemek yiyor ve çay içiyorlardı. Silvan’da oturan Êhsanê Xeto(İhsanê Ğeto olarak okunur) adında Giyan Aşireti’nden gariban bir (Kürt) seçmen Kepoğlu’na, aşiret lideri ve birçok oy sahibi olduğunu söyler. Yani kendini büyük bir Kürt aşiret lideri olarak tanıtır. Her gün yemeğini, çayını bedava yiyip, içer gariban Êhsanê Xeto.
“Oh, gel keyfim gel!” der içinden Êhsanê Xeto, “keşke her gün seçim olsa da karnım bayram etseydi!” Ve böylece seçim döneminde bol bol beslenmiş: Gelsin yemekler, gitsin çaylar! Nasıl olsa her şey bedava!
Bir gün fazla adamı olduğunu tanıtlamak için fırsat geçmiş Êhsanê Xeto’nun eline. O gün Silvan’a odun getirip satan odunculardan bir miktar odun satın alır Êhsanê Xeto. Odunlarını sattığı için köylerine dönecek köylülere, “ben size hayrıma bir yemek yedirmeden bırakmam!” demiş Êhsanê Xeto. Ve böylece Êhsanê Xeto alıyor adamlarını ve Kepoğlu’nun tuttuğu lokantada yemek yediriyor. Arkasından bedava çay içiriyor. Daha sonra bu 15 kişiyi peşine takıp Kepoğlu’nun seçim bürosuna gidiyor. Büro, büyükçe bir camekânı olan bir dükkândır. Büronun kapısında duruyor Êhsanê Xeto, tabii adamları da mecburen arkasında duruyorlar. El kaldırıp bir merhaba veriyor Êhsanê Xeto Kepoğlu’na kapıdan. “Ağam bir emrin var mı?”
“Buyrun, buyrun!” der Kepoğlu.
“Sağol Ağam, diğer seçmenlerin evine gideceğiz!” deyip geri döner Êhsanê Xeto, tabii adamları da peşine takılırlar.
Seçimden sonra Êhsanê Xeto’nun ve aşiretinin(?) oy kullandığı sandıktan tek bir oy çıkar Kepoğlu’na. Buna karşın Kepoğlu milletvekili seçilmiştir. Sandıktan çıkan oy sayısını bilmeyen Êhsanê Xeto tebrik için Kepoğlu’nun bürosuna gider. Kepoğlu onu kapıda görünce neşelenir.
“Oooo! Xalê Xeto! Tû bi xêr hatî!..(Oooo! Xeto Dayı! Hoş geldin!..)” Ve arkasından konuşmasına neşeyle devam eder Kepoğlu. “Komûtano bê askero!(Askersiz komutan!)”
Bu neşeli ve sıcak karşılayışa çok sevinir Êhsanê Xeto; büronun içinde ayakta duraklar bir an için. Ama Kepoğlu’nun samimi davranışı devam eder.
“Gel, geeel!..Hele gel otur, gel!”
Êhsanê Xeto oturur, Kepoğlu’nun samimi davranışından memnundur.
“Biliyor musun?” der Kepoğlu Êhsanê Xeto’ya. “Biliyor musun senin aşiretinin oy kullandığı sandıktan bana kaç oy çıktı?”
Êhsanê Xeto – çıkan oyu nereden bilsin? – çok oy çıktığını sanıp böbürlenerek gülümser. Ancak az sonra Kepoğlu’nun açıklayacağı oy sayısının yüzünde bırakacağı ifadeyi nereden bilsindi zavallı(cık).
“Senin ve aşiretinin oy kullandığı sandıktan bana bir oy çıktı. Allah bilir o oy da senin değil!”