MAFYA VE DEVLET

Sedat Peker’in videoları yenilir yutulur cinsten değil. Uyuşturucudan cinayetlere kadar itiraflara devletçe (daha doğrusu AKP-MHP iktidarınca) sessiz kalınması bir korkunun belirtisi olmalı. Yargının içine düştüğü durum, hükümetten talimat alamadan işlem yapamaması bırakon demokrasilerde, monarşilerde bile görülmeyen bir durum. Bu nasıl bir sistem? Türkiye nasıl bir siyasi sisteme çevrildi? Vatandaşın can ve mal güvenliği nasıl sağlanıyor, bu konuda yarınlarına güvenen var mıdır?
Sedat Peker şu ana kadar Süleyman Soylu, Mehmet Ağar, Korkut Eken ve birkaç eski-yeni devlet görevlisini hedef almış durumda. Anlattıklarının bırakın doğru olma(ma)sı, soruşturulmaması bile dünya çapında bir skandaldır. Cumhurbaşkanına şu ana kadar aleyhte bir cümle kullanmadı ama sadece “abi” dedi. Korkunç şeyler olmuş bu topraklarda, korkunç şeyler oluyor. Ağar’ın oğlunu bir gazeteci kadın cinayetiyle suçluyor? Ağar’ı Kürt işadamlarını önce kollamakla, sonra da ortadan kaldırmakla suçluyor. Yıldırım Binali’nin oğlunu uyuşturucu işleriyle suçluyor. Venezüela’ya bu iş için gitti diyor. Kıbrıs’ta bir gazetecini öldürülmesinden bahsediyor. Sedat Peker yavaş yavaş vuruyor. Eğer açıklamalarına devam ederse şimdiye kadar söyledikleri devede pire kalacak. Devletin mafya ile iş görmesi durumu çok tehlikeli bir durumdur. Böylesi bir sistem belki birkaç yönetici, siyasetçi, zengin insan ve mafyaya yarayabilir. Ama bu topraklarda yaşayan insanları köle yaşantasına sürüklemekten başka asla bir işlev görmez.
CHP, İyi Parti, HDP mafyadan geliyor diye bu itiraflara kayıtsız kalamazlar. Sedat Peker’in söylediklerinin araştırılması için tüm güçlerini kullanmaarı gerekir. Çünkü söyledikleri doğruysa bu topraklardaki cinayetler, yolsuzluklar, kirli işler bu topraklarda yaşayan Kürtlerin, Türklerin, sahipsizlerin, avukatsızların, garibanların ezilmeleri üstünden bir avuç insanın milyon dolarlarının, milyar dolarlarının olmasını sağlar.
Bugüne kadar olanlar ve Soylu’nun görevde kalması için söyledikleri çok ikna edici olmadı. Cumhurbaşkanının, yargının suskunluğu kabul edilir değil. En azından bir istifa ya da görevden alma uygulaması bile olmadı. Sedat Peker susar mı, susturulur mu? Ya da istekleri olursa özür bile diler mi? Bu olasılıklar bile olsa kimse tatmin olmaz. Vicdan sahibi birisi için asla inandırıcı olmaz. Mafyaya bulaşmış bir siyasetten iyi bir rejim çıkmaz.
Biz dünyaya bir defa geldik. Bir daha da gelmeyeceğiz. Kimsenin bizim geleceğimizi, hayatımızı mahfetmeye hakkı yoktur.